6 Eylül 2014 Cumartesi

Eureka Eureka !!!


Beklentiyi küçük tut, jelibon ye!










Yeminle buldum. Eureka eureka!!!
Uzun zamandır mutsuzluğuma çözüm arıyordum. Ahan da çözüm.. Bugün Kadıköy'den aldığım, 250 gramı 5 lira olan arabalı, solucanlı, kalpli malpli jelibonlar.. Gerçi amca sordukça ondan da koy, ımm şu da olsun derkene 7 lira bayıldım ama 7 medi demedim yedim, bitirdim hepsini. Yanında da bir şişe miller..ohh.. Endorfin mi dersiniz orgazm etkisi mi dersiniz bilmem ama hala pollyanna gözlüğümle bakıyorum hayata. Kuşlar uçuyor, ağaçlar yeşil yeşil böyle.. Sonracığıma dünyadaki tüm çocuklar mutlu, kadın cinayetleri yok, transeksüeller öldürülmüyor, eşcinseller dışlanmıyor,.. Burası tanrının yarattığı dünya mı ki acaba caba ba ?!


Hepimizin gözlükleri vardır değil mi? Hayır, öyle rey-bın falan değil.. Bazen olaylara ya da genel olarak hayatımıza, mevcut realitisinden değil de görmek istediğimiz gibi bakarız ya.. O gözlükler işte kastım. Pembesi var hani pollyannalar için, siyahı var benim gibi azıcık melankolik olanlar için.. Böyle çeşit çeşit bunlar. Hepsi ruh halimizin görünmeyen aksesuarları aslında. Ha bugün yeşilini takıp tarz yapayım diyemezsin ama. Bir jelibon yersin siyah olur pembe.. Bir mesaj alırsın mor olur bok rengi.. 
İşte bu gözlüklerimiz büyük oranda yalnızca hangi durumda gökkuşağı renklerine bürünür biliyor musunuz?
Küçük şeylerden mutlu olup beklentiyi küçültmekle..
Kanıt mı?

''Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.'' 

''Beyaz atlı prensi bekleme, seyise razı ol yoksa ata kalırsın.''

Bu da benden:
''Sen daha çok beklersin, jelibon yiyip beklentiyi küçültmeye bak.''





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder